Piyasa ekranına baktığında o gün fiyatın ne kadar hareket ettiğini görüyorsun ya, işte o hareketin belirli bir sınır içinde gidip gelmesi aslında bir fiyat aralığı oluşturuyor. Forex’te bu aralıklar, fiyatın bir süre boyunca yukarı ya da aşağı yönde kırılmadan sıkıştığı bölgeyi tarif eder. Yani örneğin bir parite 1.0850 ile 1.0900 arasında gidip geliyorsa ve bu bölge dışına çıkmıyorsa, o zaman orada bir fiyat aralığı var diyebiliriz.

Fiyat aralığı oluşurken hem alıcılar hem satıcılar bir sınır koyar. Alıcılar belirli bir seviyenin altından alım yapmaya istekliyken, satıcılar ise o seviyenin üstünden satış yapmak ister. Bu iki grup arasında sürekli bir denge oluşur ve bu denge bozulmadıkça fiyat da o aralıkta sıkışır. Forex yatırımcıları bu tip dar bölgelerde genellikle kırılmayı bekler. Çünkü fiyat bir noktadan sonra bu dengeden kurtulmak zorunda kalır ve ya yukarı ya da aşağı yönlü güçlü bir harekete başlar.

Peki, bu aralıkların oluşmasını sağlayan ana faktörler neler? Birincisi, piyasadaki belirsizlik. Yatırımcılar net bir yön tayin edemediğinde fiyat sıkışır. İkincisi ise önemli bir ekonomik veri ya da merkez bankası açıklamasının bekleniyor olması. Kimse yön belirlemek istemez çünkü büyük bir dalga kapıda olabilir.

Fiyat Aralıklarını Belirleyen Teknik Sinyaller Nasıl Çalışır?

Bazı zamanlar grafik ekranında “buradan bir yere kıpırdamaz” dediğin bölgeler olur ya, işte bu genellikle destek ve direnç seviyeleriyle ilgilidir. Yani teknik analizde fiyat aralıkları, geçmişte defalarca test edilmiş ancak geçilememiş seviyelerin tekrar devreye girmesiyle oluşur. Bu seviyeler bir nevi psikolojik bariyer gibi düşünülmeli. Yani yatırımcıların çoğu belli bir noktada aynı tepkiyi veriyorsa, fiyat da oraya geldiğinde aynı davranışı tekrarlar.

Bir örnek düşünelim. EUR/USD paritesi 1.1000 seviyesini üç kere test etmiş ama bir türlü yukarı geçememiş. Bu durumda 1.1000 seviyesi artık bir dirençtir. Aynı şekilde 1.0950 seviyesi de defalarca destek olmuşsa, işte sana bir fiyat aralığı. Aralık içinde hareket eden fiyatlar genelde kısa vadeli al-sat stratejileri için uygundur. Yani sen o aralıkta bir yerde alıp, diğer uçtan çıkmayı hedeflersin. Ama dikkat, bu taktik her zaman işe yaramaz. Çünkü o beklenen kırılma bir anda gelir ve pozisyon ters yakalanabilir.

Bu yüzden birçok yatırımcı, fiyat aralığı içinde işlem yaparken hem teknik analiz araçlarına hem de işlem hacmine dikkat eder. Çünkü hacim artışı genellikle kırılmanın habercisi olur. Hele ki bu kırılma güçlü bir ekonomik veriyle aynı anda olursa, fiyat resmen “kapanı kırar gibi” patlama yapar.

Fiyat aralıkları bazı trader’lar için bir fırsat alanı yaratırken, bazıları içinse riskli bir belirsizliktir. Bu tamamen hangi stratejiyi izlediğinle ilgili. Kimisi aralığın içinde işlem açıp her seferinde “bir daha döner” diye düşünür. Kimisi ise sabırla kırılımı bekler ve sadece o anda devreye girer. Yani hangisi doğru demek zor. Ancak şu net: Fiyat aralıkları piyasada karar veremeyenlerin sessizliğidir, ama o sessizlik asla uzun sürmez.