Forex’te fiyatın nereye gideceğini tahmin etmek çoğu zaman zordur ama bazı bölgeler vardır ki piyasa bu seviyelere geldiğinde ya durur ya da yön değiştirir. İşte bu seviyeler çoğu zaman destek veya direnç olarak adlandırılır. Basit gibi görünse de aslında bu kavramlar yatırımcının karar verirken dayandığı psikolojik eşikler gibidir. Yani bir fiyat seviyesi defalarca test edilip geçilemiyorsa, burası artık sadece bir çizgi değil, aynı zamanda birçok yatırımcının birlikte hareket ettiği bir sınır haline gelir. Bu da bu seviyelerin hem teknik analizde hem de karar mekanizmasında ciddi ağırlığı olduğunu gösterir.

Piyasalarda bu alanlar sadece çizimle ortaya çıkmaz. Bazen bir haber sonrası oluşan ani yükselişin durduğu nokta ya da bir düşüş sırasında fiyatın sekip geri döndüğü yer, doğal bir destek ya da direnç bölgesi haline gelir. Kimi zaman bu seviyeler tam anlamıyla matematiksel olmasa da trader’ların zihninde aynı yerleri işaret eder. Bu yüzden de fiyatın geçmişte nasıl davrandığına bakmak, gelecekte ne yapabileceğine dair ipuçları sunar. Elbette bu bir garanti değil ama şunu söylemek yanlış olmaz: piyasa katılımcıları belirli seviyelerde benzer tepkiler verdikçe, bu seviyeler birer yapı taşı gibi işlemeye devam eder.

Bu Seviyeler Grafik Üzerinde Nasıl Tespit Edilir

İlk bakışta karmaşık gibi gelse de grafik üzerinde destek ve direnç bulmak aslında göz alışkanlığı kazanıldıkça daha kolay hale gelir. Yapılması gereken şey, fiyatın birkaç kez duraksadığı, yön değiştirdiği veya sekerek döndüğü bölgeleri dikkatle incelemek. Genellikle yatay çizgilerle bu alanlar belirlenir ama önemli olan çizginin tam olarak noktasal doğruluğu değil, hangi bölgeyi kapsadığıdır. Çünkü piyasada milimetrik seviyeler değil, alanlar daha gerçekçidir.

Bazı trader’lar destek ve direnç çiziminde mum fitillerine odaklanırken, bazıları gövdeleri esas alır. Aslında bu tamamen yorum farkıdır ve piyasanın o seviyelerde nasıl tepki verdiğini anlamak için her ikisine de bakmak faydalı olabilir. Ayrıca sadece fiyat tepkisi değil, işlem hacmi de bu bölgelerin gücünü gösteren bir başka etkendir. Örneğin, bir direnç bölgesinde yüksek hacimle satışların artması, bu seviyenin geçilmesinin daha zor olacağını gösterebilir.

Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir detay daha var. Her destek direnç seviyesi aynı güçte değildir. Bazı seviyeler çok kısa vadeli dalgalanmalardan doğar ve çabuk bozulur. Bazıları ise haftalarca, hatta aylarca fiyatı etkiler. Bu farkı ayırt edebilmek için fiyatın o seviyeye kaç kez gelip nasıl tepkiler verdiğine, hangi zaman diliminde oluştuğuna ve hangi olayların etkisiyle şekillendiğine dikkat etmek gerekir. Birkaç örnekle düşünelim; eğer bir fiyat seviyesinden dört kez dönüş olduysa ve her biri büyük hacimle gerçekleştiyse, bu seviyeye sıradan bir çizgi gibi bakmak hatalı olur.

Destek Ve Direnç Sadece Geçmişe Mi Ait

Bu soruyu soran herkes çok yerinde bir noktaya temas etmiş olur. Çünkü destek ve direnç kavramları, geçmiş fiyat hareketlerinden çıkarılır ama etkisi geleceğe yön verir. Yani bir trader bu seviyeleri belirlerken aslında geçmişte neler yaşandığını analiz eder ve ardından bu bölgelerin tekrar işe yarayıp yaramayacağını tartar. Bu da geleceğe dönük stratejiler kurarken ciddi bir avantaj sağlar. Fakat burada dikkat edilmesi gereken nokta şu: piyasa değişkendir ve bazen çok güçlü görünen bir seviye, beklenmedik bir veriyle aniden kırılabilir. O yüzden bu çizgilere mutlak gerçekler gibi yaklaşmak yerine, bir rehber gibi düşünmek daha sağlıklı olur.

Destek ve dirençler aynı zamanda trend yönünü de anlamak için ipucu verir. Yani yükselen bir trendde eski dirençler kırıldıkça yeni desteklere dönüşür. Bu dönüşüm süreci, teknik analizde çok değerli bir sinyal kabul edilir. Özellikle pozisyon giriş-çıkış zamanlaması konusunda bu bilgi çok işe yarar. Mesela bir seviyede önce direnç oluşmuş, sonra fiyat bu bölgeyi kırıp üzerine yerleşmişse, o bölge artık destek gibi çalışabilir. Böylece pozisyon almak için sağlam bir dayanak noktası doğar.